MUĞLA; Ula, Akyaka

 Her zaman söylediğim gibi insanların acımasızca yok etmeye çalştığı ama ayakta kalabilmek,güzelliğini kaybetmemek için savaş veren nadir yerlerden birisi daha.

  Akyaka, Gökova ovası ile Gökova körfesi arasında kalan mavi ve yeşilin birbirine en çok yakıştığı Muğla ilinin Ula ilçesine bağlı bir beldesidir. Akyaka ‘nın şanına şan katan bir diğer doğa harikası da Kadın Azmağıdır. 

 Akyaka; Muğla’ya 27 Km, Denizli’ye 165 km, İzmir’e 237 Km, Antalya’ya 296 Km mesafededir.

   Akyaka (İdyma) İlkçağ kenti bugünkü Muğla sınırları içinde Kozlukuyu (Gökova) köyünün kuzeyinde kalan Küçük Asartepesi’nin yamaçlarında kurulmuştur. Şehrin akropolisi kuzeyde sırtını Sakar geçidine vermiştir. Karia’daki birçok şehir gibi bir dağ yerleşimi izlenimini vermektedir; ancak güneyinden geçen Çaydere’ den ve denizden uzak olmaması onun çevresini de kontrol altına almasını sağlamış, hatta zorunlu kılmış olmalıdır.

  Doğayı seven bir insan Akyaka’yı gördüğünde sanki gizli bir geçitten geçip cennet gibi bir yere geldiğini hisseder. Eğer ki yeni açılan yolu kullanmazsanız yine aynı duyguları hissedeceksiniz. Diğer yazılarımızda bahsettiğimiz betonlaşmanın tersine Akyaka’da inanılmaz ahşap sanatı uygulanmış konaklar, oteller ve yalılar bulunmaktadır. Bu akıma öncülük eden, doğanın güzelliğine zarar vermeden ayrıcalıklı bir güzellik katan Sn. Mimar, Şair Nail ÇAKIRHAN’ ın (1910-2008)eserlerine sonsuz hayran kaldığımı belirtmek isterim. Ayrıca Üstat 1983 yılında eserleri sayesinde Ağahan Mimarlık ödülünü layık görülmüş.  

 1945′de Gökabad adıyla bilinen kasaba vadi içerisinde ilk yerleşim birim yeri olarak, Yörüklerin birleşik hayata geçişine zemin hazırlamış ve Gökova Vadisi içerisinde bulunan Gökçe, Akçapınar, Şirinköy, Çıtlık, Ataköy, Yeşilova Köyleri Gökova ve Akyaka Beldeleri yerleşim birimleri oluşmuş, 1968 yılında Gökabad Kasabası ayrılarak Akyaka Köy Muhtarlığı olmuş, 1980 yılında Nail ÇAKIRHAN ve dostlarının Akyaka’ya ilgisi sayesinde turizm ile tanışan köy 1992 yılında Akyaka Beldesi olmuştur.

  Otantik yapıdaki azmak kenarı, balık restoranları, orman piknik alanları, yürüyüş parkurları, deniz sporları, trekking alanları, kuş gözleme, tarihi yerleri ziyaret, Sedir Adası, Gökova Körfezi turları, Cleopatra kumu sizleri doğaya dönüşe davet etmektedir.

  Ana yoldan Gökova yoluna ve oradan Akyaka döndüğünüzde ilk karşınıza çıkan Antik İdyma döneminden kalma kaya mezarlarıdır fakat burası için korunmuş ve bakımlı demek olanaksız. Böyle bir tarihi eser başta insanlarımızın sorumsuzluğu sonrada yerel yöneticilerin ve çevre halkının duyarsızlığı yüzünden içler acısı durumda. Tonlarca kayanın altına borudan destek koyarak ne yapmaya çalıştıklarını anlayamadım, mezarların içlerini hiç sormayın.             

Yolumuza devam ediyoruz ve karşımıza dillere destan Kadın Azmağının doğduğu pınarların başlangıç noktası geliyor. Rivayete göre 400 pınarın bu güzel nehri beslediği söyleniyor. Su çok soğuk 8-12 derece arasındaymış suyun yüzde 60 ı bol mineralli sodalı su, yüzde kırkı da kaynak suyu olduğu söyleniyor. Azmak boyunca yürüdüğünüzde kaynayan pınarları hayranlıkla izleyeceksiniz. Azmak karşı tarafı çok yoğun sazlıklardan oluşuyor ve içinde birçok kuş çeşidine ev sahipliği yapıyor. Azmak uzunluğu 1.200 metre civarında ve 30 dakika tahmini süreli tekne turları düzenleniyor. Su çok berrak yer yer derinliğin 10 metreyi bulduğu söylendi içinde ciddi büyüklükte balıkları görmeniz mümkün. Avlanmak ve yüzmek yasak deniliyor ama önüne gelenin yüzdüğünü ve yer yer balık tutanların olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca bu suyun çeşitli hastalıklara da iyi geldiği 

konuşulmakta. Kadın Azmağı ismi de tarih boyunca çamaşır yıkamaya gelen kadınlardan aldığıdır. Azmak; Akyaka plajınız yakın bir bölgesinden, Gökova körfezine dökülmektedir.  Suyun döküldüğü yerin kenarında azmak turu teknelerinin beklediği alan yani başlangıç noktası bulunmaktadır. Bu noktadan itibaren hediyelik ve hatıra ürün satan tezgahları görebilirsiniz.

    Sahile geldik; burada daha büyük yani deniz turu düzenleyen tekneleri görüyoruz. Turlar çok çeşitli hatta şirketler Ölü deniz, Saklıkent, İztuzu gibi uzak yerlere bile otobüs turu da düzenliyor.

 Akyaka sahili çok büyük değil çanak şeklinde bir yer ileriye orman kampına doğru ilerlediğinizde kafe ve vakıflara ait yerlerden taş merdivenleri inerek denize giriyorsunuz. Akyaka sahili çok sığ ve kumsaldan denize giriyorsunuz. Bu bölgede nerede denize girerseniz girin su derin değil ve kumluk. Hatta bazı yerlerde denizin içinde bile ayaklarınızın altından su kaynadığını hissediyorsunuz. Denize doğru yüzünüzü döndüğünüzde sol tarafınızda gök yüzünün rengarenk olduğunu göreceksiniz anlayacağınız üzere burada kıtesurf yapılıyor meraklılarına duyurulur.

   Orman kampına doğru ilerleyip merdivenleri tırmanıyorsunuz ve tepeye vardığınızda sizi inanılmaz bir manzara ile orman içinde yüzlerce çadırdan oluşan kamp alanı karşılıyor. Orman kampı çok düzenli ve temiz ayrıca karavan kampı ve diğer kamplar da mükemmel. Bizim alışık olmadığımız şey çadırlar ve karavanlar deniz seviyesinden epey yukarıda ama denize girdikleri yerleri görünce neyi niçin yaptıklarını çok iyi anlıyorsunuz

YEME-İÇME

Ben Akyaka’nın içindeki fiyatları hiçbir yerde bulamayacağınız kadar ucuz buldum. Yıl 2017 ev yemekleri yapan bir yer var ve yemekler harika burada biz 3 kişi birer çeşit yemek, salata ve yanına tatlı falan alıyoruz 40 ile 60 lira arası para ödüyoruz. Sanayi sitesinde yesek daha fazla öderiz. İnanın yemekleri yapan teyze ve ailesi inanılmaz lezzetli yemekler yapıyorlar yani tabldot falan değil. Hatta bir gün mezgit fileto vardı biz sipariş verdik bize 2 şer parça verdiler ve fiyatlar yine aynı. Burada en pahalı şey su her yerde 2 TL. Sahildeki kafe ve yemek yerlerinde fiyatlar yazıyor yalnız sizi uyarmak isterim bu konuyu birkaç sevdiğim arkadaşıma açtığımda azmak üzerinde bulunan birkaç balık restoranında çok fena hesap ödemişler. Suya ayak sokmanın bedeli olmalı dikkatli olmakta yarar var. Anladığım kadarı ile belediye fiyatlar konusunda istisnalar hariç gerçekten çok iyi çalışma yapıyor tebrik etmek lazım. 

Tavsiye;

 Akyaka’da konaklama ve yemek bedelleri çok uygun. Aracınız varsa burada konaklayıp 2 gün geçirebilir daha sonra her gün bir veya 2 bölgeyi gezebilirsiniz.

 Yani Marmaris, Dalyan, İztuzu, Kızkumu, Selimiye buraya 50-70 km mesafelerde. Ben bunu yaptım ve süper oldu. Diğer bölgeleri de sizlerle paylaşacağım özelliklede Dalyan ve İztuzu gezimiz mükemmel oldu.